Falammaaa an jaaa'albasheeru alqaahu 'alaa wajhihee fartadda baseeran qaala alam aqul lakum inneee a'lamu minal laahi maa laa ta'lamoon
Müjdeci gelip de gömleği gözlerine sürünce Yakup'un gözleri açıldı, görmeye başladı. Demedim mi size, şüphe yok ki Allah bana bildirmiştir, sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim ben dedi.
Wa raf'a abawaihi 'alal 'arshi wa kharroo lahoo sujjadaa; wa qaala yaaa abati haaza taaweelu ru'yaaya min qablu qad ja'alahaa Rabbee haqqaa; wa qad ahsana beee iz akhrajanee minas sijni wa jaaa'a bikum minal badwi mim ba'di an nazaghash Shaitaanu bainee wa baina ikhwatee; inna Rabbee lateeful limaa yashaaa'; innahoo Huwal 'Aleemul Hakeem
Anasıyla babasını tahta çıkartıp oturttu ve hepsi de ona karşı secdeye kapandılar. Babacığım dedi, evvelce gördüğüm rüya, bu işte, Rabbim onu gerçekleştirdi ve beni zindandan çıkararak lutfetti bana; Şeytan, benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra da sizi çölden getirdi. Şüphe yok ki Rabbim, dilediği şeyi tedbir edip lütfüyle meydana getirir; şüphe yok ki o her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Rabbi qad aataitanee minal mulki wa 'allamtanee min taaweelil ahaadees; faati ras samaawaati wal ardi Anta waliyyee fid dunyaa wal Aakhirati tawaffanee muslimanw wa alhiqnee bissaaliheen
Rabbim, sen bana saltanat ihsan ettin ve rüya yormasını bellettin. Ey gökleri ve yeryüzünü yaratan, sensin benim dostum, yardımcım dünyada da, ahirette de, beni Müslüman olarak öldür ve düzgün, iyi kullarına kat beni.
Qul haazihee sabeeleee ad'ooo ilal laah; 'alaa baseera tin ana wa manit taba'anee wa Subhaanal laahi wa maaa ana minal mushrikeen
De ki: İşte bu, benim yolum; ben de can gözüm açık olarak sizi Allah'a çağırmadayım, bana uyanlar da o çeşit çağırmada ve Allah'ı tenzih ederim ve ben müşriklerden değilim.
Wa maaa arsalnaa min qablika illaa rijaalan nooheee ilaihim min ahlil quraa; afalam yaseeroo fil ardi fa yanzuroo kaifa kaana 'aaqibatul lazeena min qablihim; wa la Daarul Aakhirati Khairul lillazeenat taqaw; afalaa ta'qiloon
Senden önce gönderdiğimiz kimseler de şehirlerin ahalisinden birtakım adamlardı ancak. Yeryüzünde hiç mi gezmezler de kendilerinden öncekilerin sonucu ne olmuş, görmezler? Ve ahiret yurdu, çekinenler için elbette daha hayırlıdır, hala mı akıl etmezsiniz?
Hattaaa izas tai'asar Rusulu wa zannooo annahum qad kuziboo jaaa'ahum nas runaa fanujjiya man nashaaa'u wa laa yuraddu baasunna 'anil qawmil mujrimeen
Sonucu peygamberler, tamamıyla ümitlerini kesip tamamıyla inkar edileceklerini sandıkları zaman yardımımız gelmiştir de dilediğimizi kurtarmışızdır. Fakat azabımız, suçlu topluluktan hiçbir suretle geriye çevrilemez.
Laqad kaana fee qasasihim 'ibratul li ulil albaa; maa kaana hadeesany yuftaraa wa laakin tasdeeqal lazee baina yadihi wa tafseela kulli shai'inw wa hudanw wa rahmatal liqawminy yu'minoon
Andolsun ki onların hikayelerinde akıl ve dirayet sahiplerine ibretler var. Uydurulmuş bir söz değil, önceki kitapları gerçekleyen ve her şeyi bildiren bir söz bu ve inanan topluluğa da hidayet ve rahmet.