بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَٰبِ ٱلْفِيلِ
Alam tara kaifa fa'ala rabbuka bi ashaabil feel
Görmedin mi ne yaptı Rabbin fil yâranına!
أَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِى تَضْلِيلٍۢ
Alam yaj'al kai dahum fee tad leel
Tuzaklarını boşa çıkarmadı mı onların?
وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا أَبَابِيلَ
Wa arsala 'alaihim tairan abaabeel
Gönderdi üzerlerine sürüler halinde kuş,
تَرْمِيهِم بِحِجَارَةٍۢ مِّن سِجِّيلٍۢ
Tar meehim bi hi jaaratim min sij jeel
Atıyorlardı onlara kurumuş çamurdan damgalı taş.
فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍۢ مَّأْكُولٍۭ
Faja 'alahum ka'asfim m'akool
Nihayet, onları yenik ekin yaprağına çevirdi.