العلق

Al-Alaq

The Clot

Meccan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

96:1

ٱقْرَأْ بِٱسْمِ رَبِّكَ ٱلَّذِى خَلَقَ
Iqra bismi rab bikal lazee khalaq
Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!

96:2

خَلَقَ ٱلْإِنسَٰنَ مِنْ عَلَقٍ
Khalaqal insaana min 'alaq
İnsanı, embriyodan/ilişip yapışan bir sudan/sevgi ve ilgiden/husûmetten yarattı.

96:3

ٱقْرَأْ وَرَبُّكَ ٱلْأَكْرَمُ
Iqra wa rab bukal akram
Oku! Rabbin Ekrem'dir/en büyük cömertliğin sahibidir.

96:4

ٱلَّذِى عَلَّمَ بِٱلْقَلَمِ
Al lazee 'allama bil qalam
O'dur kalemle öğreten!

96:5

عَلَّمَ ٱلْإِنسَٰنَ مَا لَمْ يَعْلَمْ
'Al lamal insaana ma lam y'alam
İnsana bilmediğini öğretti.

96:6

كَلَّآ إِنَّ ٱلْإِنسَٰنَ لَيَطْغَىٰٓ
Kallaa innal insaana layatghaa
İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar:

96:7

أَن رَّءَاهُ ٱسْتَغْنَىٰٓ
Ar-ra aahus taghnaa
Kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görmüştür.

96:8

إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجْعَىٰٓ
Innna ilaa rabbikar ruj'aa
Oysaki, dönüş yalnız Rabbinedir!

96:9

أَرَءَيْتَ ٱلَّذِى يَنْهَىٰ
Ara-aital lazee yanhaa
Gördün mü o yasaklayanı,

96:10

عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰٓ
'Abdan iza sallaa
Bir kulu namaz kılarken/dua ederken;

96:11

أَرَءَيْتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلْهُدَىٰٓ
Ara-aita in kana 'alal hudaa
Gördün mü! Ya o iyilik ve doğruluk üzere ise?!

96:12

أَوْ أَمَرَ بِٱلتَّقْوَىٰٓ
Au amara bit taqwaa
Ya o, takvayı emrediyorsa!

96:13

أَرَءَيْتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ
Ara-aita in kaz zaba wa ta walla
Gördün mü! Ya şu yalanlamış, sırt dönmüşse!

96:14

أَلَمْ يَعْلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ
Alam y'alam bi-an nal lahaa yaraa
Bilmedi mi ki Allah gerçekten görür!

96:15

كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًۢا بِٱلنَّاصِيَةِ
Kalla la illam yantahi la nasfa'am bin nasiyah
İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz!

96:16

نَاصِيَةٍۢ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٍۢ
Nasiyatin kazi batin khaatiyah
O yalancı, o günahkâr alnı.

96:17

فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۥ
Fal yad'u naadiyah
Hadi çağırsın derneğini/kurultayını!

96:18

سَنَدْعُ ٱلزَّبَانِيَةَ
Sanad 'uz zabaaniyah
Biz de çağıracağız zebanileri!

96:19

كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَٱسْجُدْ وَٱقْتَرِب ۩
Kalla; la tuti'hu wasjud waqtarib
Sakın, sakın! Ona boyun eğme; secde et ve yaklaş!
Share: