مريم

Maryam

Mary

Meccan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

19:91

أَن دَعَوْا۟ لِلرَّحْمَٰنِ وَلَدًۭا
An da'aw lir Rahmaani waladaa
Rahmanın oğlu var demeleri yüzünden.

19:92

وَمَا يَنۢبَغِى لِلرَّحْمَٰنِ أَن يَتَّخِذَ وَلَدًا
Wa maa yambaghee lir Rahmaani ai yattakhiza waladaa
Rahmana oğul edinmek yaraşmaz.

19:93

إِن كُلُّ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ إِلَّآ ءَاتِى ٱلرَّحْمَٰنِ عَبْدًۭا
In kullu man fis samaawaati wal ardi illaaa aatir Rahmaani 'abdaa
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi de rahmanın tapısına kul olarak gelir.

19:94

لَّقَدْ أَحْصَىٰهُمْ وَعَدَّهُمْ عَدًّۭا
Laqad ahsaahum wa addahum 'addaa
Andolsun ki hepsini topluluk bakımından da saymıştır, tektek de ve hepsini, hepsinin ahvalini bilir.

19:95

وَكُلُّهُمْ ءَاتِيهِ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ فَرْدًا
Wa kulluhum aateehi Yawmal Qiyaamati fardaa
Ve hepsi de kıyamet günü, onun tapısına yapayalnız gelir.

19:96

إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ سَيَجْعَلُ لَهُمُ ٱلرَّحْمَٰنُ وُدًّۭا
Innal lazeena aamanoo wa 'amilus saalihaati sa yaj'alu lahumur Rahmaanu wuddaa
Şüphe yok ki inanan ve iyi işlerde bulunanlara karşı rahman, gönüllere bir sevgidir verir.

19:97

فَإِنَّمَا يَسَّرْنَٰهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ ٱلْمُتَّقِينَ وَتُنذِرَ بِهِۦ قَوْمًۭا لُّدًّۭا
Fa innamaa yassarnaahu bilisaanika litubashshira bihil muttaqeena wa tunzira bihee qawmal luddaa
Gerçekten de biz, ancak çekinenleri müjdelemen, düşmanlıkta inat ve ısrar edenleri korkutman için Kur'an'ı, senin dilinle indirerek kolaylaştırdık sana.

19:98

وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هَلْ تُحِسُّ مِنْهُم مِّنْ أَحَدٍ أَوْ تَسْمَعُ لَهُمْ رِكْزًۢا
Wa kam ahlaknaa qabla hum min qarnin hal tuhissu minhum min ahadin aw tasma'u lahum rikzaa
Onlardan önce nice ümmetleri helak ettik. Onlardan bir kişiyi bile duyuyor musun, yahut bir tanesinin olsun, sesini işitiyor musun?
Share: