Wa wassainal insaana biwaalidaihi husnanw wa in jaahadaaka litushrika bee maa laisa laka bihee 'ilmun falaa tuti'humaa; ilaiya marji'ukum fa unabbi'ukum bimaa kuntum ta'maloon
Ve insana, anasına babasına iyilikte bulunmasını tavsiye ettik ve senin bir bilgin olmayan birşeyi bana eş tutman için seninle çekişirlerse artık itaat etme onlara; dönüp geleceğiniz yer, benim tapımdır, neler yaptıysanız size ben haber vereceğim.
Wa minan naasi many yaqoolu aamannaa billaahi faizaaa ooziya fil laahi ja'ala fitnatan naasi ka'azaabil laahi wa la'in jaaa'a nasrum mir Rabbika la yaqoolunna innaa kunnaa ma'akum; awa laisal laahu bi a'lama bimaa fee surdooril 'aalameen
Ve insanlardan Allah'a inandık diyen var ki Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca insanların, kendisini sınamasını Allah'ın azabıymış gibi sayar ve Rabbinden bir yardım ve zafer de gelirse bu çeşit kişiler, biz sizinleyiz derler mutlaka; Allah, alemlerin gönüllerinde ne var, daha iyi bilmez mi?
Wa qaalal lazaeena kafaroo lillazeena aamanut tabi'oo sabeelanaa walnahmil khataayaakum wa maa hum bihaamileena min khataa yaahum min shai'in innahum lakaaziboon
Kafir olanlar, iman edenlere bizim yolumuza uyun dediler, hatalarınızı biz yükleniriz; halbuki onlar, bunların hatalarından hiç mi hiç, bir şey yüklenemezler, şüphe yok onlar, yalancılardır.
Wa la yahmilunna asqaa lahum wa asqaalam ma'a asqaalihim wa la yus'alunna Yawmal Qiyaamati 'ammaa kaanoo yaftaroon
Onlar, elbette kendi yüklerini de yüklenecekler, o yüklerle beraber başka yükleri de ve kıyamet gününde de iftira ettikleri şeyler, elbette sorulacak onlardan.
Wa laqad arsalnaa Noohan ilaa qawmihee falabisa feehim alfa sanatin illaa khamseena 'aaman fa akhazahumut toofaanu wa hum zaalimoon
Ve andolsun ki biz Nuh'u, kavmine gönderdik de aralarında tam bin yıldan elli yıl eksik bir müddet kaldı; derken onları tufan helak etti ve onlar zalimlerdi.
Gerçekten de Allah'ı bırakıp da putlara tapıyor, yalanlar uyduruyorsunuz; Allah'ı bırakıp taptığınız şeylerin, size bir rızık vermeye güçleri yetmez; rızkı, Allah katında arayın ve kulluk edin ona ve şükredin ona; dönüp onun tapısına varacaksınız.
De ki: Yeryüzünü gezin de bakıp görün, nasıl yaratmaya başlamıştır; sonra Allah ahiret yaşayışını da meydana getirecektir; şüphe yok ki Allah'ın her şeye gücü yeter.
Wallazeena kafaroo bi Aayaatil laahi wa liqaaa'iheee ulaaa'ika ya'isoo mir rahmatee wa ulaaa'ika lahum 'azaabun aleem
Allah'ın delillerine kafir olanlar ve onunla buluşacaklarını inkar edenlerse onlardır rahmetimden tamamıyla ümitlerini kesenler ve onlaradır elemli bir azap.
Wa qaala innamat takhaz tum min doonil laahi awsaanam mawaddata bainikum fil hayaatid dunyaa summa yawmal qiyaamati yakfuru ba'dukum biba 'dinw wa yal'anu ba'dukum ba'danw-wa yal'anu ba'dukum ba'danw wa maa waakumun Naaru wa maa lakum min naasireen
Ve siz dedi, dünya yaşayışında birbirinize dost olduğunuzdan bu dostluk yüzünden Allah'ı bırakıp da putları mabud edindiniz, sonra da kıyamet günü, bir kısmınız, bir kısmınızı inkar edecek, bir kısmınız, bir kısmınıza lanet okuyacak ve yurdunuz ateştir ve size hiçbir yardımcı yoktur.
Wa wahabnaa lahoo Ishaaqa wa Ya'Qooba wa ja'alnaa fee zurriyyatihin Nubuwwata wal Kitaaba wa aatainaahu ajrahoo fid dunyaa wa innahoo fil aakhirati laminas saaliheen
Ve ona İshak ve Yakup'u verdik ve soyuna, peygamberlik ve kitap ihsan ettik ve dünyada, mükafatını verdik onun ve şüphe yok ki o, ahirette de elbette temiz kişilerdendir.
A'innakum lataatoonar rijaala wa taqta'oonas sabeela wa taatoona fee naadekumul munkara famaa kaana jawaaba qawmiheee illaaa an qaalu' tinaaa bi'azaabil laahi in kunta minas saadiqeen
Siz, boyuna erkeklerle mi temas edecek, meşru yolu mu kesecek, meclislerinizde hep kötü işlerde mi bulunacaksınız? Kavminin cevabı, ancak eğer doğru söyleyenlerdensen Allah azabını getir bize sözü olmuştu.