بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
وَٱلضُّحَىٰ
Wad duhaa
Andolsun kuşluğa.
وَٱلَّيْلِ إِذَا سَجَىٰ
Wal laili iza sajaa
Ve geceye, karanlığı basınca.
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَىٰ
Ma wad da'aka rabbuka wa ma qalaa
Rabbin, seni ne terketti, ne de darıldı sana.
وَلَلْءَاخِرَةُ خَيْرٌۭ لَّكَ مِنَ ٱلْأُولَىٰ
Walal-aakhiratu khairul laka minal-oola
Ve elbette ahiret, önceki dünyadan da hayırlıdır sana.
وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَىٰٓ
Wa la sawfa y'uteeka rabbuka fatarda
Ve elbette yakında Rabbin, öyle şeyler verecek ki sana, sonucu razı olacaksın.
أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًۭا فَـَٔاوَىٰ
Alam ya jidka yateeman fa aawaa
Seni bir yetim olarak bulup da yeryurt vermedi mi sana?
وَوَجَدَكَ ضَآلًّۭا فَهَدَىٰ
Wa wa jadaka daal lan fahada
Ve seni, yol yitirmiş bulup da yol göstermedi mi sana?
وَوَجَدَكَ عَآئِلًۭا فَأَغْنَىٰ
Wa wa jadaka 'aa-ilan fa aghnaa
Ve seni yoksul bulup da zenginlik vermedi mi sana?
فَأَمَّا ٱلْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ
Fa am mal yateema fala taqhar
Artık sen de yetimi horlama.
وَأَمَّا ٱلسَّآئِلَ فَلَا تَنْهَرْ
Wa am mas saa-ila fala tanhar
Ve bir şey dileyeni boş çevirme, azarlama.
وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ
Wa amma bi ni'mati rabbika fahad dith
Ve Rabbinin nimetini an, söyle.