النازعات

An-Naazi'aat

Those who drag forth

Meccan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

79:1

وَٱلنَّٰزِعَٰتِ غَرْقًۭا
Wan naazi 'aati gharqa
Yemin olsun, çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara,

79:2

وَٱلنَّٰشِطَٰتِ نَشْطًۭا
Wan naa shi taati nashta
Yemin olsun, rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere,

79:3

وَٱلسَّٰبِحَٰتِ سَبْحًۭا
Wass saabi-haati sabha
Yemin olsun, boşlukta yahut suda yüzüp gidenlere,

79:4

فَٱلسَّٰبِقَٰتِ سَبْقًۭا
Fass saabi qaati sabqa
Derken öne geçip yarışı kazananlara,

79:5

فَٱلْمُدَبِّرَٰتِ أَمْرًۭا
Fal mu dab-bi raati amra
Bir iş ve oluşu çekip çevirenlere,

79:6

يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ
Yawma tarjufur raajifa
Ki o gün şiddetle sarsacak olan saracaktır.

79:7

تَتْبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ
Tatba'u har raadifa
Onu, ardısıra gelen izleyecektir.

79:8

قُلُوبٌۭ يَوْمَئِذٍۢ وَاجِفَةٌ
Quloobuny-yau maaiziw-waaji-fa
Bazı kalpler o gün kaygıdan titreyecektir.

79:9

أَبْصَٰرُهَا خَٰشِعَةٌۭ
Absaa ruhaa khashi'ah
Onların gözleri yerlere eğilecektir.

79:10

يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِى ٱلْحَافِرَةِ
Ya qoo loona a-inna lamar doo doona fil haafirah
"Biz gerçekten bu çukurda eski halimize döndürülecek miyiz?" diyorlar.

79:11

أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمًۭا نَّخِرَةًۭ
Aizaa kunna 'izaa man-nakhirah
"Un-ufak kemikler haline geldikten sonra, öyle mi!"

79:12

قَالُوا۟ تِلْكَ إِذًۭا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌۭ
Qaalu tilka izan karratun khaasirah.
"Hüsran dolu bir dönüştür bu öyleyse!" diye konuştular.

79:13

فَإِنَّمَا هِىَ زَجْرَةٌۭ وَٰحِدَةٌۭ
Fa inna ma hiya zajratuw-waahida
Oysaki o, sert bir komut sesinden ibarettir.

79:14

فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ
Faizaa hum biss saahirah
Bir anda hepsi uyanıp ortaya geliverir.

79:15

هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ
Hal ataaka hadeethu Musaa
Ulaştı mı sana Mûsa'nın haberi?

79:16

إِذْ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلْوَادِ ٱلْمُقَدَّسِ طُوًى
Iz nadaahu rabbuhu bil waadil-muqad dasi tuwa
Hani, Rabbi ona, kutsal vadide, Tuva'da seslenmişti:

79:17

ٱذْهَبْ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Izhab ilaa fir'auna innahu taghaa.
"Firavun'a git! İyice azdı o."

79:18

فَقُلْ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ
Faqul hal laka ilaa-an tazakka.
"De ki ona: 'Arınıp temizlenmeye ne dersin?"

79:19

وَأَهْدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخْشَىٰ
Wa ahdi yaka ila rabbika fatakh sha
"Seni Rabbine kılavuzlayayım da gönülden ürperesin!"

79:20

فَأَرَىٰهُ ٱلْءَايَةَ ٱلْكُبْرَىٰ
Fa araahul-aayatal kubra.
Derken, ona o en büyük mucizeyi gösterdi.

79:21

فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ
Fa kazzaba wa asaa.
Ama o yalanladı, isyan etti.

79:22

ثُمَّ أَدْبَرَ يَسْعَىٰ
Thumma adbara yas'aa.
Sonra, sırtını döndü; koşuyordu.

79:23

فَحَشَرَ فَنَادَىٰ
Fa hashara fanada.
Derken, bir araya toplayıp bağırdı.

79:24

فَقَالَ أَنَا۠ رَبُّكُمُ ٱلْأَعْلَىٰ
Faqala ana rabbu kumul-a'laa.
Dedi ki: "Ben sizin en yüce rabbinizim."

79:25

فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلْءَاخِرَةِ وَٱلْأُولَىٰٓ
Fa-akha zahul laahu nakalal aakhirati wal-oola.
Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı.

79:26

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَعِبْرَةًۭ لِّمَن يَخْشَىٰٓ
Inna fee zaalika la'ibratal limaiy-yaksha
Kuşkusuz, bunda, içine ürperti düşen için tam bir ibret vardır.

79:27

ءَأَنتُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمِ ٱلسَّمَآءُ ۚ بَنَىٰهَا
A-antum a shaddu khalqan amis samaa-u banaaha.
Siz mi daha zorsunuz yaratılışça, gök mü?

79:28

رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّىٰهَا
Raf'a sam kaha fasaw waaha
Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.

79:29

وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا وَأَخْرَجَ ضُحَىٰهَا
Wa aghtasha lailaha wa akhraja duhaaha.
Gecesini kararttı, kuşluğunu ortaya çıkardı.

79:30

وَٱلْأَرْضَ بَعْدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ
Wal arda b'ada zaalika dahaaha.
Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı.
Share: