بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنشَقَّتْ
Izas samaaa'un shaqqat
Gök yarılıp parçalandığı,
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ
Wa azinat li Rabbihaa wa huqqat
Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman!
وَإِذَا ٱلْأَرْضُ مُدَّتْ
Wa izal ardu muddat
Ve yer uzatıldığı,
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ
Wa alqat maa feehaa wa takhallat
Ve içindekini atıp boşaldığı,
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ
Wa azinat li Rabbihaa wa huqqat
Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman!
يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًۭا فَمُلَٰقِيهِ
Yaaa ayyuhal insaanu innaka kaadihun ilaa Rabbika kad han famulaaqeeh
Ey insan, sen Rabbine varmak için çok didinecek, sonunda O'na kavuşacaksın!
فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ
Fa ammaa man ootiya kitaabahoo biyameenih
O zaman kitabı sağdan verilen,
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًۭا يَسِيرًۭا
Fasawfa yuhaasabu hi saabai yaseeraa
Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,
وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًۭا
Wa yanqalibu ilaaa ahlihee masrooraa
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهْرِهِۦ
Wa ammaa man ootiya kitaabahoo waraaa'a zahrih
Kitabı arka tarafından verilen,
فَسَوْفَ يَدْعُوا۟ ثُبُورًۭا
Fasawfa yad'oo subooraa
Bir ölüm çağıracak,
وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا
Wa yaslaa sa'eeraa
Ve korkunç ateşe girecektir.
إِنَّهُۥ كَانَ فِىٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا
Innahoo kaana feee ahlihee masrooraa
O, ailesi içinde sevinçli idi.
إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ
Innahoo zanna al lai yahoor
Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini sanmıştı.
بَلَىٰٓ إِنَّ رَبَّهُۥ كَانَ بِهِۦ بَصِيرًۭا
Balaaa inna Rabbahoo kaana bihee baseeraa
Hayır! Rabbi onu iyice görmekteydi.
فَلَآ أُقْسِمُ بِٱلشَّفَقِ
Falaaa uqsimu bishshafaq
İş, sandıkları gibi değil! Yemin ederim akşamın kızıllığına,
وَٱلَّيْلِ وَمَا وَسَقَ
Wallaili wa maa wasaq
Geceye ve derlediğine,
وَٱلْقَمَرِ إِذَا ٱتَّسَقَ
Walqamari izat tasaq
Toparlandığı zaman Ay'a,
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٍۢ
Latarkabunna tabaqan 'an tabaq
Ki siz boyuttan boyuta/halden hale mutlaka geçeceksiniz.
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
Famaa lahum laa yu'minoon
Peki onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?!
وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ ٱلْقُرْءَانُ لَا يَسْجُدُونَ ۩
Wa izaa quri'a 'alaihimul Quraanu laa yasjudoon
Karşılarında Kur'an okunduğu zaman secde etmiyorlar.
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُكَذِّبُونَ
Balil lazeena kafaroo yukazziboon
Tam aksine, o küfre sapanlar yalanlıyorlar.
وَٱللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ
Wallaahu a'lamu bimaa yoo'oon
Allah, içlerinde sakladıklarını çok iyi biliyor.
فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Fabashshirhum bi'azaabin aleem
O halde, onlara acıklı bir azap muştula!
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۭ
Illal lazeena aamanoo wa 'amilus saalihaati lahum ajrun ghairu mamnoon
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar müstesnadır. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.